Başka bir boyutta, ruhani bir bilinçte Tanrı veya Tanrıların sırlarını öğrenmek mümkün mü?

Babil’de çok tanrılı inanış hakimken bölgedeki Yahudiler, Musa’nın önderliğinde tek bir tanrıya inanıyordu. Bunun getirdiği karmaşa ve öğretilerin gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılabilmesi, herkes için bir soru işaretiydi. Kutsal sayılan sırlar Babil’de yetiştirilen rahiplere devrediliyordu. Bu rahipler, sırları öğrenmeye hak kazanabilmek için sınavlara tabi tutuluyorlardı. Bu sınavlar arasında ruhani bilinçte iletişim kurabilme, psişik yetenekleri geliştirmek, boyutlar arası seyahat edebilme gibi doğaüstü olaylar vardı. Rahiplerin eğitim süreci hiç de kısa bir değildi ancak, bu inisiye olmuş rahipler artık bu öğretileri bir başkasıyla paylaşma gücüne de sahipti.

Bu yetenekler hiçbir zaman toplumun geneline yayılmamış; sadece bu mertebeye erişebilecek olan sayılı kişiye öğretilmişti. Hz. Musa’nın öğretilerini inisiye yöntemiyle aktardığı kişiler Yahudiler tarafından dışlandı; çünkü bildikleri ve inandıkları aynı değildi. İroniktir ki, diğer Yahudilerin dışladığı bu kesim İbranice’de “kabul edilenler” anlamına gelen Kabalistler adını taşıdı.

Belki de bildiklerimiz, mutlak gerçeğin sadece küçük bir kısmıdır. Belki de bizim bildiğimiz aslında bir masal, gerçek olan ise bambaşkadır.